• mutsuz olmaları, fazla düşündükleri için çoğu şeyi kafalarında kurup kurup daha çok mutsuz olmaları. sanırım bu bir paradoks.
    hele bir de ince fikirlilerse onlara bu dünyada gün yüzü yok.
  • düşünmeyi bırakın ve yaklaşın, madde madde sıralamak isterim bu ortak yanları.

    etrafımızda olup biten şeylerin en ufak ayrıntısına kadar farkında oluruz ve normal bir insanın fark etmediği şeyleri bile fark edebiliriz. örneğin ilk defa gittiğim bir yere girdiğim zaman acil durumda en çabuk buradan nasıl çıkabilirim, neleri kullanabilirim diye etrafımı inceler ve düşünürüm.

    pek çoğumuzda depersonalization,derealizasyon, minör depresyon, obsesif kompulsif bozukluk, anksiyete bozukluğu ve travma sonrası stres bozukluğu gibi sorunlar bulunur.

    gün içinde bir şeye kafamıza takarsak satranç oyunu oynar gibi kafamıza taktığımız konuyla ilgili yüzleri senaryo üretebiliriz. eğer bir çıkış noktası bulamazsak bulana kadar kafamızda dönmeye devam eder. gece yakalarsa bizi bu düşünmek döngüsü muhtemelen uyuyakalana kadar düşünmeye devam ederiz.

    hayal gücümüz çok kuvvetlidir. bizden çok iyi yazar, ressam olur. her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşündüğümüz için ortaya çıkan eserler genel beğeni açısından olumlu karşılanacak şeyler olur.

    anlatmak istediğimiz şeyi kırk farklı şekilde anlatabiliriz. bu lafı dolandırmak anlamında değil de gerçekten farklı betimlemeler, farklı açıklamalar ile olur.

    genel olarak uyku problemimiz vardır.

    çok düzenli ve disiplinli oluruz. yaptığımız plan üzerine yüz kere düşünülmüş olduğu için; yapılacak en iyi plana yakın veya en iyi plan olur. disiplin ile bu plana sadık kaldığımız sürece düşünmemiz gereken şeyler azalacaktır bu yüzden sürpriz olması durumunda daha çok düşünmemek için disiplinli davranırız.

    çok düzenliyiz biz. her gün yerine koyduğum şeyi bir gün başka yere koysam huzursuz olurum. dağınık odada herhangi bir iş yapamam, düşünmeyi tetikler mesela bende.

    insanlar ile konuşurken insanların mimik ve jestleri üzerine çok düşündüğümüz için insanların söylediği şeylerin doğru olup olmadığını anlama kapasitemiz biraz daha yüksektir.

    insanlara çok dikkat ederiz. kimin ne tür takısı var, ne tür dövmesi var, gözleri ne renk gibi şeyler bizim için önemlidir çünkü o insan ile ilgili bir şeyler düşünürken bize avantaj sağlar. neleri sever, nelere ilgi duyar vb. gibi konularda.

    herkesin bizim kadar ayrıntılara dikkat etmesini isteriz ve dikkat etmedikleri zaman neden dikkat etmedikleri üzerine düşünürüz.

    muhtemelen her şeyi bu kadar düşündüğümüz için sağlık sorunları yaşayıp erken göçeceğiz bu dünyadan.

    son olarak kısa özet de düşündüm mesela okuduktan sonra bu entariye. düşünme üzerine düşünme .
  • öncelikle her işi ayrıntısına kadar düşünürler.mesela ben .bazen o kadar düşünürüm ki zihnimde yeni bir ben yaratıp 2 farklı yönden iç tartışma oluşturuyorum.bu tartışma saatlerce bile sürebiliyor.
    gün içinde konuşmaları ayırt etme yönleri kuvvetlidir.karşıdakini dinlerken gözü arka taraftaki şahısın üzerine gelir ve incelemeye başlar.bu davranışı gören kişi ise sizin onu dinlemediğinizi düşünür.
    konuştuğunuz kişinin yalan söyleyip söylemediğini anlamanız muhtemel.daha önceki konuşmalarınızı beyninizde kaydettiğiniz için o an onun yalan söyleyip söylemediğini anlayabilirsiniz.
    uyku problemi çok büyüktür.bedensel olarak uykusu gelsede beyniniz asla izin vermez ve bu çok ama çok feci bir durum(benim için)
    neyse uzatmıyım diğer yazarlar da yazsın
  • insan çevresine karşı ne kadar duyarlı olursa o kadar düşünmeye sevk eder kendini ister istemez
  • bir şeyler düşündükten sonra bir de bakarsınız ki aslında kitap okuyorsunuz ve o sayfadaki hiçbir şeyi anlamamışsınız.
  • ne yazık ki mutsuz olmaları (bkz: overthinking kills happiness)
  • perdenin arkasını tahmin ettikleri için anı yaşayıp hiç mutlu olamamalarıdır.
  • *boşverememeleridir.

    *pek çok psikiyatrik anormal duruma yatkın olmalarıdır.

    *hayatın ‘o an’ını kaçırıp geçmişte yaşamalarıdır.

    bunun literatürde yer aldığını ve overthinking olarak adlandırıldığını pek çoğumuz biliyoruz. peki nedir bu overthinking? dün yaşadığımız kötü bir olayı bu gece çok düşünmemiz bizim anormal olduğumuzu gösterir mi? cevap tabii ki hayır.

    overthinking dediğimiz olay, genel olarak tüm hayatta karşımıza çıkar. her yaşanılan olayı, üzerinden uzun zaman geçtikten sonra bile, iyi ya da kötü sonuçları da olsa, düşünmeden duramamak gibidir. özellikle kötü bir olay ise kişi, olayı tekrar tekrar zihninde canlandırır. uykuları kaçar, günleri zehir olur. tahmin edebileceğiniz üzere kadınlarda biraz daha fazla olmakla birlikte, erkeklerde de yadsınamayacak kadar çoktur. çok düşünmek, en basitinden karar vermekte güçlük ya da küçük takıntılara sebep olabileceği gibi obsesif kompulsif hastalık ya da depresyon gibi önemli psikiyatrik hastalıklara da sebep olabilmektedir.

    bir olay geçtikten sonra üzerinde fazla düşünmek, ne yazık ki sonucunu değiştirmeyecektir. bunun bilincinde olmak gerekir.

    uzman psikolog ve psikiyatristler, hobi edinmenin, olaylara farklı açılardan bakabilmeye ve asla yapılan şeylerden pişman olmamaya faydası olduğunu söylemektedir.

    kısaca “amaaaaannnn, olan oldu, şimdi yeni bir başlangıç zamanı!” diyin ve kendinize güzel bir kahve yapın.

    boşverin!
  • gastrit
    irritabl barsak sendromu
    önüne geçilemez baş ağrıları
    ses ve ışığa, kalabalığa aşırı hassasiyet
    özellikle saçların arasında yıllardır ne denerse denesingeçmeyen egzamalar.
    uykuya bir türlü dalamama/rem uykusu süresinin kısacık olması. uykudayken bile düşüncelerinin duymak, yani iç seslerinin bir türlü susmaması!
    sürekli gerilimli rüyalar görmek ve etkisinde kalmak.
    insanlar kendilerine yardım ettiğinde onlara çok fazla mahcup oldukları için kimseden bi şey isteyememek, çünkü yardımcı olan kişilere yardımlarının bir karşılığını verme ihtiyacını bir türlü içlerinden atamamak. ve o o mahcubiyet altında ezilip küçülmek. bunun önüne geçmek için de pek çok işlerini kendileri yapmaya çalıştıkları için sürekli yorulmaları ve rahatsızlanmaları, her şeye yetişememeleri, zamanı yetirememeleri vs vs..
    insanlar için kolay olan pek çok şeyin, eylemin vs. onlar için daha planlama, düşünme aşamasında dahi zor olması. dolayısıyla onlar için bir şeyi gerçekleştirmenin normalden daha uzun zamanda gerçekleşmesi..
    öyle kolay kolay unutamama/boşverememe.. affedememe bir de..
    olumsuz herhangi bir olayı, siyasi bir konuyu artık kaldıramama. pek çok şeyin ağır gelmesi. konuyu tartışmak çok zor gelirken dinlemeye dahi tahammül edememe.
    pek çok insanın eğlendiği şekillerde eğlenememe.. hayattan zevk alamama. dünyayı önemseyen insanları bir türlü anlayamama.
    yine de, çoğu insanla aynı perspektife sahip olmadığın için kafa dengi olan nadir sayıda insanın çevrelerinde olması gibi güzel bir artısı vardır.
  • hiçbir şeyi takmadan ve her şeyi çok düşünmeden yaşamanın, ağırlıkları atılmış dayanılmaz mutluluğu üzerine ne kadar fazla düşünseler, yapabilendeki başıboş rahatlığı hayretle çevreden gözlemleseler de, koca bir yaşam boyu asla, bu fikir ve gözlemlerden elde edilmiş çıkarımlarını kendi üzerlerinde işe yarar bir telkine çevirememeleri.
hesabın var mı? giriş yap